ÇANAKKALE 1915

 

 

“25 Nisan 1915 Gelibolu ihraç hareketi [çıkarması] ve bu Yarımada’da cereyan eden bütün muharebeler, dünyaya orada kanlarını dökenlerin kahramanlığı ile beraber, bu mücadelenin sebep olduğu zayiatın milletleri için ne kadar elemli olduğunu göstermiştir.”

                                                                                                                                                                         Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK , 1934

 

 

19 MAYIS SÜNGÜ HÜCUMU, 19 MAYIS 1915


 
25 Nisan 1915 çıkarma gününden 17 Mayıs 1915’e kadar Arıburnu cephesinde bulunan tüm birlikler Yb. Mustafa Kemâl’in emrinde savaşmıştır. 17 Mayıs günü orduda yeniden yapılanmaya gidilerek Kuzey Grubu Komutanlığı kurulur ve grup komutanlığı 3. Kolordu Komutanı Esat Paşa’ya verilir. 11 Mayıs günü Başkumandan Vekili Enver Paşa emrindekiler ile birlikte Kemalyeri’ne gelerek savaşın durumunu incelerler. Bu sırada Yarbay Mustafa Kemâl Kolordu Komutanlığına ayrıntılı bir rapor sunar ve bu raporun bir kopyasını da Başkomutan Vekili Enver Paşa’nın Kurmay Başkanına verir. Yarbay Mustafa Kemâl mevcut durumu anlatan ve çözüm önerileri sunan uzun raporunun bir bölümünde şöyle yazmıştır:
 
Düşmanın bugün beş tugay olduğu anlaşılan karşımızdaki kuvveti, sürekli tahkimatla takviye ettiği mevzinin doğal olarak savunmaya olan olağanüstü elverişliliğinden faydalanmakta, bu dar bölgedeki kanatları donanmasına dayanarak mevkisini korumaktadır. ...topçumuzun düşman siperlerine zarar verecek kuvvet ve iktidara sahip olmaması, düşmana sayıca üstün bulunmayışımız buna engel olmaktadır. Çünkü çok fazla kuvvetle tahkim edilmiş olan düşman siperleri tahrip edilemediği halde, bugün elimizde bulunan topçumuzun ateşleriyle hiçbir şekilde etkilenmeyen ve siper arkasında dar yerlerde gizlenen düşman piyadesinin ve makineli tüfeklerinin ateş gücünü kırmak ve yok etmek imkanı yoktur.
 
Bu imkan bulunmadıkça piyademizin tekrar edecek ve herhalde emrettiğim takdirde yapacaklarına emin olduğum hücumları emniyetli netice veremez. Bundan dolayı iki kilometrelik bir cephe dahilinde yoğun bir surette yerleşen ve kuvveti hiçbir zaman beş tugaydan aşağı düşmeyen düşmanın müstahkem mevzisini sürekli fedakarlıkla yorulmuş olan onsekiz bin askerle ele geçirmek için kesin bir saldırı ve hücuma girişmek emniyetli bir hareket olarak kabul edilemez.

Her şartta düşmanı mağlup edip püskürtmek için Arıburnu kuvvetlerine, önce müstahkem mevzileri tahrip edecek ağır toplar kullandırmak, ikinci olarak da iyi yetiştirilmiş cesaret ve maneviyatı yüksek olan askerlerden oluşan bir tümenlik kuvvet tahsis etmek gereklidir.” (1)

Enver Paşa incelemeleri tamamlayıp İstanbul’a döndükten sonra 5. Ordu Komutanı Liman Von Sanders’e genel bir taarruz yapılması emrini verir. Yapılacak taarruz tam bir sessizlik içinde baskın şeklinde ve sadece süngü kullanılarak yapılacaktır. Ancak 18 Mayıs günü işgal kuvvetleri karargâhına tehditkâr bir Mors mesajı ulaşır. Mesaj “Sizi yarın denize dökeceğiz, Avustralyalı piçler, size koca gülleleri göstereceğiz, mayınları göstereceğiz Avustralyalı piçler.” seklindedir. (3)

Kuzey Grup Komutanı Esat Paşa’nın ve Yarbay Mustafa Kemâl’in itirazlarına rağmen emir gereği, 19 Mayıs günü saat 03.30’da, 19, 5, 2 ve 16. Tümen’in katılımı ile bir süngü hücumu yapılır. 19. Tümen düşmanın sol kanadına, 5. Tümen düşmanın merkezine, 2. Tümen Kırmızısırt ve Kanlısırt’ın üzerinde Yeşiltarla yönünden düşmanın merkezi ile sağ kanadı arasına, 16. Tümen de Kanlısırt ve güneyindeki düşmanın sağ kanadına hücum etmiştir. 19. Tümen bu taarruza 64, 72 ve 57. Alayları ile katılmıştır. (Dikkat edilirse 57. Alay anlatıldığı gibi tamamı şehit olmamış halen savaşmaya devam etmektedir. 25 Nisan günü Yarbay Mustafa Kemâl’in başında bizzat bulunduğu alayın üçte ikisi o gün şehit olmuştur ancak takviyelerle alay Çanakkale Savaşı’nın sonuna kadar savaşmaya devam etmiştir. Savaş bitince Galiçya Cephesine gönderilmiştir.) Saat 5.40’ta 19. Tümen’e bağlı birlikler ilerleyerek düşman siperlerini ele geçirmişlerdir. Ancak hemen yanında bulunan 5.Tümen birliklerinin bir türlü ilerleme sağlayamaması nedeniyle 19. Tümen birlikleri düşman yan ateşi altında kalmışlardır. 5.45 de durumu Kuzey Grubu Komutanlığına rapor eden Yarbay Mustafa Kemâl, bu  konuda 5.Tümen’in dikkatinin çekilmesini ve eğer kuvvete ihtiyacı varsa doğruca tarafına bildirilmesini rica etmiştir. Ancak ilerleyen zaman içerisinde durumda bir değişiklik olmayınca takviye alan düşman birlikleri ilerlemiş olan 19. Tümen birliklerine ağır kayıplar verdirmiş ancak yine de kaybettikleri siperlerin hepsini ele geçirememişlerdir.
 
Savaş iki taraflı bir olgudur, her iki taraf ta savaşta kahramanlar çıkarırlar. 19 Mayıs günü 22 yaşındaki Melbourne’lu er Albert Jacka Boyun’da örnek bir kahramanlık sergileyerek Türk siperlerine atlamış ve beş Türk askerini öldürdükten sonra, ikisini süngülemiş ve ikisini de esir almıştır. Bu davranışı nedeniyle daha sonra “üstün başarı madalyası” ile ödüllendirilmiştir. Aynı gün Avustralyalı askerler tarafından “Eşekli Adam” lakabıyla tanınan John Simpson Kirkpatrick’in makineli ateşi ile ölmesi askerler arasında üzüntü nedeni olmuştur. Kendisine “Eşekli Adam” lakabı verilmesinin nedeniyse, bulduğu bir eşek ile savaşın başlangıcından bu yana yüzlerce yaralıyı cephe gerisine taşıyarak kurtarmış olması idi. (3)

Yapılan bu taarruz, özellikle 2. Tümende verilen kayıpların fazlalığı, 16. Tümenin taarruz harekâtının durması nedeniyle saat 9.00’da  Kolordudan gelen emir üzerine durdurulmak zorunda kalınır. Yaklaşık 42000 askerin katıldığı bu taarruzda 3420’ si şehit olmak üzere  9487 kayıp verilmiştir. (19. Tümen’in verdiği şehit sayısı 6’sı subay 333 er, yaralı sayısı ise 7 subay 748 er şeklindedir.) (1) İlerleyen günlerde savaş alanında çürüyen cesetlerin kokusu o kadar dayanılmaz olmuştur ki, iki tarafın ölülerinin hatlar arasındaki obruklara ve siperlere gömülmeleri için iki taraf 22 Mayıs tarihinde görüşür ve ateşkes yapılmasına karar vermek zorunda kalırlar. 24 Mayıs sabah 07.30 ila 16.15 arasında süren ateşkeste artık kokmaya başlayan ölüler ve sağ kurtulabilen yaralı askerler savaş alanından uzaklaştırılır. Çanakkale Savaşı’nın belki de en kanlı günü olan bu gün ne yazık ki aynı zamanda savaşın vahşetinin de en fazla yaşandığı gün olmuştur. O gün verilen şehitler günümüzde Çataldere Şehitliği ve Karayörük Deresi Şehitliği’nde yatmaktadırlar. 24 Mayıs günü, iki taraf askerlerinin birbirleri ile ilk defa temas ettikleri gün olması, her iki tarafın, karşısındakinin de birer insan olduğunu algılamasını sağlaması ve aynı zamanda  o günden sonra savaşın farklı bir boyut kazanarak birçok insani olayın yaşanmasına sebep olması açısından da çok önemli bir gündür.
 

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm silah arkadaşları ve  bu vatan için canını hiçe sayarak feda eden tüm şehitlerimize şükranlarımla.

 

Riyad AKPINAR
 


 

Kaynakça:
1-Mustafa Kemal Atatürk, Arıburnu Muharebeleri Raporu, düzenleyen İsmail Çakmak 2018, s.17
2-Hülya Toker, Mustafa Toker, Çanakkale Muharebeleri Kronolojisi, 2015
3-Jonathan King, Gelibolu Günlükleri, 2017


 

 

 

 

 

 

 

 


 
 


 

 

 

 

 

 

 
19 MAYIS SÜNGÜ HÜCUMU, 19 MAYIS 1915

 

 

 

         

ÇANAKKALE SAVAŞI  ANA SAYFA

 

PAYLAŞ