19 MAYIS SÜNGÜ HÜCUMU, 19 MAYIS 1915
25 Nisan 1915 çıkarma gününden 17 Mayıs 1915’e kadar
Arıburnu cephesinde bulunan tüm birlikler Yb. Mustafa
Kemâl’in emrinde savaşmıştır. 17 Mayıs günü orduda
yeniden yapılanmaya gidilerek Kuzey Grubu Komutanlığı
kurulur ve grup komutanlığı 3. Kolordu Komutanı Esat
Paşa’ya verilir. 11 Mayıs günü Başkumandan Vekili Enver
Paşa emrindekiler ile birlikte Kemalyeri’ne gelerek
savaşın durumunu incelerler. Bu sırada Yarbay Mustafa
Kemâl Kolordu Komutanlığına ayrıntılı bir rapor sunar ve
bu raporun bir kopyasını da Başkomutan Vekili Enver
Paşa’nın Kurmay Başkanına verir. Yarbay Mustafa Kemâl
mevcut durumu anlatan ve çözüm önerileri sunan uzun
raporunun bir bölümünde şöyle yazmıştır:
“Düşmanın
bugün beş tugay olduğu anlaşılan karşımızdaki kuvveti,
sürekli tahkimatla takviye ettiği mevzinin doğal olarak
savunmaya olan olağanüstü elverişliliğinden
faydalanmakta, bu dar bölgedeki kanatları donanmasına
dayanarak mevkisini korumaktadır. ...topçumuzun düşman
siperlerine zarar verecek kuvvet ve iktidara sahip
olmaması, düşmana sayıca üstün bulunmayışımız buna engel
olmaktadır. Çünkü çok fazla kuvvetle tahkim edilmiş olan
düşman siperleri tahrip edilemediği halde, bugün
elimizde bulunan topçumuzun ateşleriyle hiçbir şekilde
etkilenmeyen ve siper arkasında dar yerlerde gizlenen
düşman piyadesinin ve makineli tüfeklerinin ateş gücünü
kırmak ve yok etmek imkanı yoktur.
Bu imkan bulunmadıkça piyademizin tekrar edecek ve
herhalde emrettiğim takdirde yapacaklarına emin olduğum
hücumları emniyetli netice veremez. Bundan dolayı iki
kilometrelik bir cephe dahilinde yoğun bir surette
yerleşen ve kuvveti hiçbir zaman beş tugaydan aşağı
düşmeyen düşmanın müstahkem mevzisini sürekli
fedakarlıkla yorulmuş olan onsekiz bin askerle ele
geçirmek için kesin bir saldırı ve hücuma girişmek
emniyetli bir hareket olarak kabul edilemez.
Her şartta düşmanı mağlup edip püskürtmek için Arıburnu
kuvvetlerine, önce müstahkem mevzileri tahrip edecek
ağır toplar kullandırmak, ikinci olarak da iyi
yetiştirilmiş cesaret ve maneviyatı yüksek olan
askerlerden oluşan bir tümenlik kuvvet tahsis etmek
gereklidir.” (1)
Enver Paşa incelemeleri tamamlayıp İstanbul’a döndükten
sonra 5. Ordu Komutanı Liman Von Sanders’e genel bir
taarruz yapılması emrini verir. Yapılacak taarruz tam
bir sessizlik içinde baskın şeklinde ve sadece süngü
kullanılarak yapılacaktır. Ancak 18 Mayıs günü işgal
kuvvetleri karargâhına tehditkâr bir Mors mesajı ulaşır.
Mesaj “Sizi yarın denize dökeceğiz, Avustralyalı piçler,
size koca gülleleri göstereceğiz, mayınları göstereceğiz
Avustralyalı piçler.” seklindedir. (3)
Kuzey Grup Komutanı Esat Paşa’nın ve Yarbay Mustafa
Kemâl’in itirazlarına rağmen emir gereği, 19 Mayıs günü
saat 03.30’da, 19, 5, 2 ve 16. Tümen’in katılımı ile bir
süngü hücumu yapılır. 19. Tümen düşmanın sol kanadına,
5. Tümen düşmanın merkezine, 2. Tümen Kırmızısırt ve
Kanlısırt’ın üzerinde Yeşiltarla yönünden düşmanın
merkezi ile sağ kanadı arasına, 16. Tümen de Kanlısırt
ve güneyindeki düşmanın sağ kanadına hücum etmiştir. 19.
Tümen bu taarruza 64, 72 ve 57. Alayları ile
katılmıştır. (Dikkat edilirse 57. Alay anlatıldığı gibi
tamamı şehit olmamış halen savaşmaya devam etmektedir.
25 Nisan günü Yarbay Mustafa Kemâl’in başında bizzat
bulunduğu alayın üçte ikisi o gün şehit olmuştur ancak
takviyelerle alay Çanakkale Savaşı’nın sonuna kadar
savaşmaya devam etmiştir. Savaş bitince Galiçya
Cephesine gönderilmiştir.) Saat 5.40’ta 19. Tümen’e
bağlı birlikler ilerleyerek düşman siperlerini ele
geçirmişlerdir. Ancak hemen yanında bulunan 5.Tümen
birliklerinin bir türlü ilerleme sağlayamaması nedeniyle
19. Tümen birlikleri düşman yan ateşi altında
kalmışlardır. 5.45 de durumu Kuzey Grubu Komutanlığına
rapor eden Yarbay Mustafa Kemâl, bu konuda
5.Tümen’in dikkatinin çekilmesini ve eğer kuvvete
ihtiyacı varsa doğruca tarafına bildirilmesini rica
etmiştir. Ancak ilerleyen zaman içerisinde durumda bir
değişiklik olmayınca takviye alan düşman birlikleri
ilerlemiş olan 19. Tümen birliklerine ağır kayıplar
verdirmiş ancak yine de kaybettikleri siperlerin hepsini
ele geçirememişlerdir.
Savaş iki taraflı bir olgudur, her iki taraf ta savaşta
kahramanlar çıkarırlar. 19 Mayıs günü 22 yaşındaki
Melbourne’lu er Albert Jacka Boyun’da örnek bir
kahramanlık sergileyerek Türk siperlerine atlamış ve beş
Türk askerini öldürdükten sonra, ikisini süngülemiş ve
ikisini de esir almıştır. Bu davranışı nedeniyle daha
sonra “üstün başarı madalyası” ile ödüllendirilmiştir.
Aynı gün Avustralyalı askerler tarafından “Eşekli Adam”
lakabıyla tanınan John Simpson Kirkpatrick’in makineli
ateşi ile ölmesi askerler arasında üzüntü nedeni
olmuştur. Kendisine “Eşekli Adam” lakabı verilmesinin
nedeniyse, bulduğu bir eşek ile savaşın başlangıcından
bu yana yüzlerce yaralıyı cephe gerisine taşıyarak
kurtarmış olması idi. (3)
Yapılan bu taarruz, özellikle 2. Tümende verilen
kayıpların fazlalığı, 16. Tümenin taarruz harekâtının
durması nedeniyle saat 9.00’da Kolordudan
gelen emir üzerine durdurulmak zorunda kalınır. Yaklaşık
42000 askerin katıldığı bu taarruzda 3420’ si şehit
olmak üzere 9487
kayıp verilmiştir. (19. Tümen’in verdiği şehit sayısı
6’sı subay 333 er, yaralı sayısı ise 7 subay 748 er
şeklindedir.) (1) İlerleyen
günlerde savaş alanında çürüyen cesetlerin kokusu o
kadar dayanılmaz olmuştur ki, iki tarafın ölülerinin
hatlar arasındaki obruklara ve siperlere gömülmeleri
için iki taraf 22 Mayıs tarihinde görüşür ve ateşkes
yapılmasına karar vermek zorunda kalırlar. 24 Mayıs
sabah 07.30 ila 16.15 arasında süren ateşkeste artık
kokmaya başlayan ölüler ve sağ kurtulabilen yaralı
askerler savaş alanından uzaklaştırılır. Çanakkale
Savaşı’nın belki de en kanlı günü olan bu gün ne yazık
ki aynı zamanda savaşın vahşetinin de en fazla yaşandığı
gün olmuştur. O gün verilen şehitler günümüzde Çataldere
Şehitliği ve Karayörük Deresi Şehitliği’nde
yatmaktadırlar. 24 Mayıs günü, iki taraf askerlerinin
birbirleri ile ilk defa temas ettikleri gün olması, her
iki tarafın, karşısındakinin de birer insan olduğunu
algılamasını sağlaması ve aynı zamanda o
günden sonra savaşın farklı bir boyut kazanarak birçok
insani olayın yaşanmasına sebep olması açısından da çok
önemli bir gündür.
Başta Gazi
Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm silah
arkadaşları ve bu vatan için canını hiçe
sayarak feda eden tüm şehitlerimize şükranlarımla.
Riyad AKPINAR
Kaynakça:
1-Mustafa Kemal Atatürk, Arıburnu Muharebeleri Raporu,
düzenleyen İsmail Çakmak 2018, s.17
2-Hülya Toker, Mustafa Toker, Çanakkale Muharebeleri
Kronolojisi, 2015
3-Jonathan King, Gelibolu Günlükleri, 2017