GİRESUN

PAYLAŞ

 

    ANA SAYFA

 

 

 
 

19 EYLÜL 1924 - 19 EYLÜL 1924

 

Atatürk, 1924 yılında, 29 Ağustos'tan 18 Ekim'e kadar 51 gün süren uzun bir Anadolu gezisine çıkmıştır. "Atatürk’ün Sonbahar Seyahatleri" adıyla tarihe geçen bu geziyi Atatürk, Dumlupınar’da başlatmış, Dumlupınar’da, 30 Ağustos 1924 günü, Başkumandanlık Meydan Savaşı’nın İkinci Yıldönümü dolayısıyla yapılan kutlama törenlerine katılmış ve Meçhul Asker Anıtı’nın açılışını yapmıştır. Ertesi günü Bursa’ya hareket eden Atatürk on gün süre ile Bursa’da kalmış, 11 Eylül 1924 günü, Mudanya’dan Hamidiye Zırhlısı ile Boğazı geçmiş ve Karadenize açılmıştır. Bu gezilerine eşi Latife (Uşaklıgil), Bozok Milletvekili Salih (Bozok), İstanbul Milletvekili Hamdullah Suphi (Tanrıöver), Gaziantep Milletvekili Ali (Kılıç), Rize Milletvekili Rauf (Benli) ve bazı arkadaşları da katılmışlardır. Gezi, Trabzon’dan başlayarak, Trabzon, Giresun, Ordu ve Samsun’a kadar Hamidiye Zırhlısı ile, Samsun’dan Erzurum, Erzincan, Sivas, Kayseri, Yozgat, Kırşehir ve Ankara yolu otomobillerle yapılmıştır. Atatürk’ün, gerek süre, gerekse yol bakımından en uzun Anadolu gezisi, bu "Sonbahar Seyahati" dir. O güne kadar Atatürk’ü görememiş, bağırlarına basamamış birçok Anadolu şehir, kasaba ve köyleri, büyük bir coşku ve sevinçle karşılama törenleri yapmış, Onu gereğince ağırlayabilmek için birbirleriyle yarış etmişlerdir.

Atatürk, bu gezisi sırasında Karadeniz' de ilk iskele olarak Trabzon’u seçmiş, 15 Eylül 1924 Pazartesi günü Trabzon’a çıkarak 4 gün kalmıştır. 19 Eylül 1924 Cuma günü sabah saat 10:00’da Giresun’a ayak basmıştır.

Saat 9:30' da İskelenin tam karşısında demirleyen Hamidiye Zırhlısının çevresi, kayıklarla sarılır, "Yaşa, Varol Gazimiz!" sesleri göklere yükselir. Önce Atatürk, ardından Latife Hanım ve öteki konuklar top atışları arasında, Hamidiye Zırhlısından ayrılarak, saat tam 10:00’ da iskeleye çıkarlar, kendisini Vali Rıfat ve Belediye Başkanı Hasan Vehbi Beyler karşılar. Askeri birliği ve öğrencileri selamlayan Atatürk, coşkun alkışlarla önce Belediye’ye, daha sonra Hükümet konağına gelir ve burada, ilçelerden gelen heyetlerle görüşür.

Atatürk, Hükümet Konağı’na giderken, yolu üzerinde Bilgi Yurdu Binası önünde, gençlerin sevgi gösterileri karşısında durmak zorunda kalır. Gençler adına Dr. Necdet, coşku dolu bir nutuk söyler, "Türk ve Giresun gençliği olarak daima senin izindeyiz" der. Atatürk, gençlerin bu içtenlik dolu gösterilerinden çok memnun olur ve şu karşılığı verir:

-Bu sözlerinizle bütün memleket gençlerine tercüman olmaktasınız. Savaş alanlarında kanlarını akıtan şehidlerin ruhları bu sözleri işitmekte ve müsterih olmaktadır. Giresun’da Memleketin şuurlu ve zinde gençliği karşısında duyduğum mutluluk büyüktür.

Daha sonra, gençlerin daveti üzerine Bilgi Yurdu gençlik kuruluşunu ziyaret eden Atatürk, binanın küçük ve yetersiz oluşu karşısında devlete ait daha elverişli ve büyük bir binaya taşınmalarını uygun bulur:

-Niçin tek bir ad altında çalışmıyorsunuz, birlik olun, yeni binaya taşındıktan sonra adınızı Türk Ocağına çevirin, demiştir.

Atatürk saat 12’ ye doğru Giresun’da Jandarma Okulu’nu ve Askerlik Şubesi’ni de ziyaret eder, Mithat Paşa Otelinde verilen yemekten sonra, iskele’ye kadar, halkla birlikte yaya yürür. Vapur düdükleri, alkışlar ve top sesleri arasında uğurlanan Atatürk ve beraberindekiler saat 13:40’ da Hamidiye Zırhlısı ile Ordu’ya doğru hareket ederler.

 

 

11 EKİM 1924 - 12 EKİM 1924

 

Atatürk, bu gezileri sırasında Erzurum dönüşü, bugün Giresun’a bağlı bir ilçe merkezi olan Şebinkarahisar’ı da ziyaret etmiştir. (Şebinkarahisar, 1923 yılında Cumhuriyet’in ilanından sonra, tüm livaların ile yapılması ile birlikte Şarkikarahisar adıyla il olmuştur. 1933 yılında ise ilçe haline dönüştürülmüş ve Giresun iline bağlanmıştır.)  Atatürk Erzurumdayken bir heyet Erzurum’a gelerek, Atatürk’ü şehirlerine davet etmişlerdi. Bunu memnunlukla kabul eden Atatürk, 11 Ekim 1924 Cumartesi günü, Erzincan’dan hareketle geç vakit Şebinkarahisar’a gelir, Vali Abdurrahman ve Belediye Başkanı Rıza Beyler, konuklarını Suşehri’nde karşılarlar. Atatürk, Şebinkarahisar'da gösterilerle karşılanır, akşam yemeğinden sonra, kendisine ayrılan konakta geceyi geçirir. Ertesi günü, Belediye’yi Valiliği, Halk Fırkası’nı, Alay Komutanlığını ve Ortaokulu ziyaret eden Atatürk, Türk Ocağı’na gelir, burada toplanan gençlerle konuşmalar yapar.

 

 

 

 

 

Gençler, ocaklarını yeni açtıkları için, noksanlıkları olduğunu söyler ve Atatürk’ten özür dilerler. Bu sözler üzerine Atatürk, şu sözlerle cevap verir:

-Ben bu şehri çok beğendim. Bu sevgimin devamına işaret olmak üzere Şarkikarahisar adının Şebinkarahisar olarak düzeltilmesini teklif ediyorum. Şapı başta olmak Fatihlerin ortak kurduğu bu topraklarda daha neler varsa araştırılmak, tarihen olduğu kadar ekonomik yönden de bu şehri ileri götürmek görevimiz olmalıdır. Şu tek gözlü mütevazi ocağımızda derin bir samimiyet buldum. Kalkınacaksınız, mutlu olacaksınız..

Türkocağı defterini de

-Türkocağı, Türk’ün has ocağı, varlık ve birlik ocağı, yüksek alevlerle tütsün, muhitine nurlar saçsın; yaşasın ve yaşatsın.

cümlesiyle izlenimlerini yazarak imza eden Atatürk, o gün öğleye doğru Şebinkarahisar’dan ayrılır ve Sivas'a doğru hareket eder.

 

Şebinkarahisar Atatürk Evi Müzesi

 

 

 

 

GİRESUN' DA ÇEKİLMİŞ FOTOĞRAFLARI

 

 

 

Kaynaklar:

1- Mehmet Önder, Atatürk'ün Yurt Gezileri, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Birinci Baskı, 1975

2- Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2007

3- Fotoğraflarla Atatürk, Genelkurmay Personel Başkanlığı, Askerî Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Daire Başkanlığı Yayınları, 2015

4- Erol Mütercimler, Fikrimizin Rehberi, 2008

5- Andrew Mango, Atatürk, 2004